2 Kasım 2022 Çarşamba

 KÜRESEL EKONOMİK GELİŞMELER - 1

 

Küresel ekonomi, 2020 yılında Kovid-19 virüs salgını nedeniyle zorunlu olarak uygulanan tedbirlerin de etkisiyle muazzam bir üretim kaybına uğramıştır.

 2020 yılının ilk yarısında bazı gelişmiş ülkelerde GSYH, yüzde 20’yi aşan oranlarda gerilemiştir.

 Karantina koşullarının gevşetilmesiyle ve yeni normale geçilmesiyle üretim küresel düzeyde ilk aşamada hızlı toparlanmıştır.

 Ancak toparlanma küresel ekonomiyi eski büyüme patikasına taşımak için henüz yeterli değildir.

 Yılın üçüncü çeyreğinde hane halkı tüketimi daha çok dayanıklı tüketim malları tarafında kuvvetlenirken, işsizlik oranları bir miktar düşüş göstermekle birlikte halen yüksek seyretmektedir.

 Özel kesim yatırımları ve ticaret zayıf seyretmekte, bu durum küresel imalat sanayinin toparlanmasını sınırlamaktadır.

 2019 yılı sonunda kısmen anlaşma zeminine doğru evirilen ticaret savaşları, salgınla birlikte gündemden uzaklaşmış gibi görünse de ABD-Çin ekseninde tansiyon yükseliş göstermiştir.

Buna AB ile İngiltere arasındaki Brexit sürecindeki sorunlar ilave edildiğinde, küresel ticaretin ivme kazanmasını engelleyen risklerin varlığını koruduğu gözlenmektedir.

 Salgınla birlikte temelde ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) gibi gelişmiş ülke merkez bankaları yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının da genişlemeci para politikası uygulamasıyla birlikte finansal koşulların, küresel ekonomik faaliyetteki toparlanmayı desteklemesi beklenmektedir.

Ancak salgının bir süre daha devam etmesi öngörülmekte, küresel düzeyde yaygın ve etkin bir koruyucu tedavinin  kısa vadede uygulanması güç görünmektedir.

Bu nedenle küresel ekonominin son IMF tahminlerine göre bir önceki yıla göre 2020’de yüzde 4,4 daralması, 2021 yılında ise yüzde 5,2 büyümesi öngörülmektedir.

Salgının seyrine bağlı olarak özellikle 2020’nin ilk çeyreğinde finansal piyasalarda oynaklık hızla artmış, özellikle hisse senedi piyasalarında tarihsel düşüşler gözlenmiştir.

 Riskli varlık fiyatları keskin düşerken, sermaye akımları gelişmekte olan ülkeler aleyhine bozulmuştur.

 Gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybederken  hızla düşen taleple petrol fiyatları tarihsel dip seviyelere inmiş, güvenli liman olarak görülen altın ve gümüş fiyatları yükselmiş, diğer emtia fiyatları da düşüş göstermiştir.

 Küresel piyasalar halen salgına ve uygulanan politikalara fazlasıyla duyarlı olup küresel düzeyde hisse, altın ve petrol fiyatları hala tam anlamıyla istikrarlı bir görünüme kavuşmuş değildir.

 Yeni normal dengede güvenli liman arayışı devam etmekte, gelişmekte olan ülkelere sermaye girişi önceki yıllara göre daha kırılgan bir seyir izlemektedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  BİR MATEMATİK YAPIMCISI VAR Neden hiçbir şey yok değil de var?   Bu soruya dinin verdiği cevap “Tanrı dünyayı yarattı, onun için bir...