KONDARTİEFF DALGALARI - 3
KONDERATİF DÖNEMLER
Kondratieff çevrimlerinin ilginç başka boyutları da
var.
Teoriye göre, her çevrimi sürükleyen bir itici teknoloji
var ve büyüme bu teknoloji etrafında gelişiyor.
Çevrim analistlerinin üzerinde hemfikir olduğu bu
dönemler şunlar:
1771: Endüstri devrimi,
1829: Buhar Çağı ve Demiryolları,
1875: Çelik, elektrik ve ağır sanayi,
1908: Petrol, otomobil ve seri üretim,
1971: Bilgi ve telekomünikasyon dönemi.
Borsa çılgınlıklarının, her bir çevrimi sürükleyen ana
teknolojinin zirveye çıktığı dönemde ya da bir kaç on yıl sonra yaşandığına özellikle
dikkat edelim.
Bir başka teorik varsayım ise şu:
Her bir Kondratieff dalgasını sürükleyen bir küresel
hegemonik güç olduğu.
Son iki dönemin hegemonik gücü Britanya ile ABD idi.
Gerek Elliott Dalga analizleri, gerekse Kondratieff
çevrim analizleri, bir çağ değişiminin içinden geçtiğimizi gösteriyor.
Her dalganın refah döneminde belirli endüstriler ve
ucuzlamış kaynaklar ön plana çıkmıştır.
İlk dalgada tekstil ve pamuk, ikinci dalgada
çelik/kömür ve demiryolu, üçüncü dalgada elektrik ve kimya, dördüncü dalgada
otomotiv ve petrol ürünleri, beşinci dalgada ise bilgi teknolojileri ön planda
görünüyor.
Beklenti 2009 krizi sonrası da yeni altıncı dalganın
başlaması.
Bu dönemde hangi endüstrinin veya ürünlerin ön plana
çıkacağını tahmin etmek o ulusun yaklaşık 50 yıllık dönemi refah içinde
geçireceği anlamına gelebilir.
1. Dalga:
Büyüme: 1791-1817 arası yükseliş olarak algılanmakta
ve demir işlemesi, buhar makineleri ve tekstil gibi çok sayıdaki ağır
sanayi gelişmesini 1817 yılında tepeye taşımıştır.
Küçülme
aşaması ise 1817 – 1851 arasında ise ekonomi bu üretmiş olduğu yenilikleri
tüketmekte (veya hazmetmekte) ve ekonomiyi sıçratacak bir yenilikten yoksun
olarak aşağıya inmekte nitekim 1851 yılında dibe vurmaktadır.
2. Dalga:
Büyüme: 1851- 1870 yılları arasında yaşanmıştır ve
tren ağının yayılması, buharlı gemiler kömür ve doğal gazın kullanılmaya
başlaması telgraf gibi iletişim araçlarını üretmiştir.
Ardından
25 yıl kadar süren elde edilen yeniliklerin ardından düşüş eğilimi başlar ve
1896 yılında dalganın dip noktasına ulaştığı söylenebilir.
3. Dalga:
Büyüme 1913 birinci dünya savaşına kadar süren nispeten
kısa bir yükseliş dalgasından bahsedilebilir.
Bu
süreçte çelik, elektrik, petrol, telefon, boya sanayii gibi çok sayıda
yenilik gelmiş ve ekonomik hareketliliği arttırmıştır.
1929
yılında yaşanan büyük buhran ise ekonominin dibe vurduğunun işaretidir.
Dip
noktası 1939 yılına ikinci dünya savaşının sonuna kadar sürmüştür.
4. Dalga:
1945 sonrasında 1974 yılında en dip noktasına ulaşan ve
1990’lardan itibaren bilişim teknolojilerinin hareketlenmesi öncesinde sona
erdiği söylenebilecek olan dalgadır.
1974’teki
petrol buhranı ile biten döngü için fiber lifler, televizyon, transistor,
entegre devreler ve hatta bilgisayarlara kadar çok sayıda yeniliği getirmiştir.
Bu
dönem ayrıca Fordist yaklaşımın ağırlık kazandığı dönemdir.
Sanayi
devrimi, üretim ve üretime bağlı kavramların hayata girdiği yenilikleri içerir.
Örneğin
kalite kavramı veya kalite yönetimi bu dönemde önem kazanmıştır ve yerini bilgi
ekonomisine ve bilişim
teknolojileri ağırlıklı dalgaya bırakmıştır.
5. Dalga:
1990 ve sonrasında içinde bulunulan dönem olarak
görülebilir.
Bazı
araştırmacılar 2008 – 2010 yılları civarında dünya çapında yaşanan ekonomik
krizi bu dönemin dip noktası olarak değerlendirmektedir.
Dalganın
en önemli özelliği, yazılım dünyası, internet ve bilişim dünyasında yaşanan
yeniliklerin hayata girmiş olması ve sosyal yaşantıda köklü değişimler yapmış
olmasıdır.
Kondratieff
dalgalarının toplumsa, ekonomik ve yönetimsel hayattaki değişimleri açıklamak
için kuvvetli bir araç olduğu anlaşılmaktadır.
Son dönemin popüler konusu Endüstri 4.0 ise genel
olarak üretim ortamının siber-fiziksel hale gelmesi yani dijitalleşmesi
olarak adlandırılıyor.
İnsansız, karanlık fabrikalar..
Endüstri 4.0’ın temel bileşenleri PLM, ERP ve MES
sistemleri, IoT, bulut teknolojisi, siber güvenlik uygulamaları, sensör
teknolojisi, co-botlar ve katmanlı imalat teknolojileri olarak ele alınabilir.
Peki Endüstri 4.0 yani Kontratieff dalgası olabilir
mi?
Gelişmiş ülkelerin altıncı dalga için avantajlı olduğu
ortada.
Yeşil/temiz enerji, küresel iklim değişimi bazı
konulardır.
Dünya Enerji Konseyine yöre 2050’de üretilen enerjinin
%30’unun yenilenebilir enerji olacağını tahmin ediyor.
Demografik değişimler ele alındığında şu görülüyor ki
Avrupa nüfusu yaşlanıyor.
Yaşlanan nüfusa sahip olan gelişmiş ülkeler kendi
insanlarının oluşan ihtiyaçlarını karşılamak için bazı arayışlar içerisine
girdi bile.
Özellikle kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri,
nanoteknoloji, biyoteknoloji gibi alanlara yapılan yatırımlar oldukça dikkat
çekici.
Nanoteknolojide en büyük pazar yeni malzeme
teknolojisinde, bunu elektronik ve sağlık takip ediyor.
Bununla beraber biyoteknoloji firmalarının gelirleri
2008 yılında sonra son derece artmaya başladı.
Ülkelerin sağlık harcamalarının da her geçen yıl
arttığı görülüyor.
Barcleys Research’in araştırmasına göre bioteknoloji
ürünleri pazarı 10 yıl içinde 50 milyar €’dan 300milyar € ya çıkması tahmin
ediliyor.
Bu çerçeveden bakıldığında şu görülüyor ki altıncı
Kondratieff dalgasının öne çıkaracağı alan sağlık ve sürdürülebilir
teknolojiler olabilir.
Özellikle kişisel sağlık verileri ve takibi için
giyilebilir teknolojiler, dolayısı ile IoT ve bu verilerin işleneceği bulut
teknolojileri, ileride organ yapımı için kullanılabilecek katmanlı imalat
teknolojileri ve ile malzeme teknolojisi altıncı dalganın Endüstri 4.0 ile olan
ilişkisini açıklayabilir.
Türkiye’nin bu altıncı dalgada teknoloji veya ürün
üretme ihtimalini düşük görmek ile beraber bunu iyi yapma alışkanlığı olan
turizm ile birleştirip sağlık turizmine yatırım yaparsa anlamlı bir pay
alabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder