30 Kasım 2022 Çarşamba

 KONDARTİEFF DALGALARI - 3

 

KONDERATİF DÖNEMLER

Kondratieff çevrimlerinin ilginç başka boyutları da var.

Teoriye göre, her çevrimi sürükleyen bir itici teknoloji var ve büyüme bu teknoloji etrafında gelişiyor.

Çevrim analistlerinin üzerinde hemfikir olduğu bu dönemler şunlar:

1771: Endüstri devrimi,

1829: Buhar Çağı ve Demiryolları,

1875: Çelik, elektrik ve ağır sanayi,

1908: Petrol, otomobil ve seri üretim,

1971: Bilgi ve telekomünikasyon dönemi.

Borsa çılgınlıklarının, her bir çevrimi sürükleyen ana teknolojinin zirveye çıktığı dönemde ya da bir kaç on yıl sonra yaşandığına özellikle dikkat edelim.

Bir başka teorik varsayım ise şu:

Her bir Kondratieff dalgasını sürükleyen bir küresel hegemonik güç olduğu.

Son iki dönemin hegemonik gücü Britanya ile ABD idi.

Gerek Elliott Dalga analizleri, gerekse Kondratieff çevrim analizleri, bir çağ değişiminin içinden geçtiğimizi gösteriyor.

Her dalganın refah döneminde belirli endüstriler ve ucuzlamış kaynaklar ön plana çıkmıştır.

İlk dalgada tekstil ve pamuk, ikinci dalgada çelik/kömür ve demiryolu, üçüncü dalgada elektrik ve kimya, dördüncü dalgada otomotiv ve petrol ürünleri, beşinci dalgada ise bilgi teknolojileri ön planda görünüyor.

Beklenti 2009 krizi sonrası da yeni altıncı dalganın başlaması.

Bu dönemde hangi endüstrinin veya ürünlerin ön plana çıkacağını tahmin etmek  o ulusun yaklaşık 50 yıllık dönemi refah içinde geçireceği anlamına gelebilir.

 

1.   Dalga:

Büyüme: 1791-1817 arası yükseliş olarak algılanmakta ve demir işlemesi, buhar makineleri ve tekstil gibi çok sayıdaki ağır sanayi gelişmesini 1817 yılında tepeye taşımıştır.

Küçülme aşaması ise 1817 – 1851 arasında ise ekonomi bu üretmiş olduğu yenilikleri tüketmekte (veya hazmetmekte) ve ekonomiyi sıçratacak bir yenilikten yoksun olarak aşağıya inmekte nitekim 1851 yılında dibe vurmaktadır.

 

2.   Dalga:

Büyüme: 1851- 1870 yılları arasında yaşanmıştır ve tren ağının yayılması, buharlı gemiler kömür ve doğal gazın kullanılmaya başlaması telgraf gibi iletişim araçlarını üretmiştir.

Ardından 25 yıl kadar süren elde edilen yeniliklerin ardından düşüş eğilimi başlar ve 1896 yılında dalganın dip noktasına ulaştığı söylenebilir.

 

3.   Dalga:

Büyüme 1913 birinci dünya savaşına kadar süren  nispeten kısa bir yükseliş dalgasından bahsedilebilir.

Bu süreçte çelik, elektrik, petrol, telefon, boya sanayii gibi  çok sayıda yenilik gelmiş ve ekonomik hareketliliği arttırmıştır.

1929 yılında yaşanan büyük buhran ise ekonominin dibe vurduğunun işaretidir.

Dip noktası 1939 yılına ikinci dünya savaşının sonuna kadar sürmüştür.

 

4.   Dalga:

1945 sonrasında 1974 yılında en dip noktasına ulaşan ve 1990’lardan itibaren bilişim teknolojilerinin hareketlenmesi öncesinde sona erdiği söylenebilecek olan dalgadır.

1974’teki petrol buhranı ile biten döngü için fiber lifler, televizyon, transistor, entegre devreler ve hatta bilgisayarlara kadar çok sayıda yeniliği getirmiştir.

Bu dönem ayrıca Fordist yaklaşımın ağırlık kazandığı dönemdir.

Sanayi devrimi, üretim ve üretime bağlı kavramların hayata girdiği yenilikleri içerir.

Örneğin kalite kavramı veya kalite yönetimi bu dönemde önem kazanmıştır ve yerini bilgi ekonomisine ve bilişim teknolojileri ağırlıklı dalgaya bırakmıştır.

 

5.   Dalga:

1990 ve sonrasında içinde bulunulan dönem olarak görülebilir.

Bazı araştırmacılar 2008 – 2010 yılları civarında dünya çapında yaşanan ekonomik krizi bu dönemin dip noktası olarak değerlendirmektedir.

Dalganın en önemli özelliği, yazılım dünyası, internet ve bilişim dünyasında yaşanan yeniliklerin hayata girmiş olması ve sosyal yaşantıda köklü değişimler yapmış olmasıdır.

Kondratieff dalgalarının toplumsa, ekonomik ve yönetimsel hayattaki değişimleri açıklamak için kuvvetli bir araç olduğu anlaşılmaktadır.

Son dönemin popüler konusu Endüstri 4.0 ise genel olarak üretim ortamının siber-fiziksel hale gelmesi yani dijitalleşmesi olarak adlandırılıyor.

 

İnsansız, karanlık fabrikalar..

Endüstri 4.0’ın temel bileşenleri PLM, ERP ve MES sistemleri, IoT, bulut teknolojisi, siber güvenlik uygulamaları, sensör teknolojisi, co-botlar ve katmanlı imalat teknolojileri olarak ele alınabilir.

Peki Endüstri 4.0 yani Kontratieff dalgası olabilir mi?

Gelişmiş ülkelerin altıncı dalga için avantajlı olduğu ortada.

Yeşil/temiz enerji, küresel iklim değişimi bazı konulardır.

Dünya Enerji Konseyine yöre 2050’de üretilen enerjinin %30’unun yenilenebilir enerji olacağını tahmin ediyor.

Demografik değişimler ele alındığında şu görülüyor ki Avrupa nüfusu yaşlanıyor.

Yaşlanan nüfusa sahip olan gelişmiş ülkeler kendi insanlarının oluşan ihtiyaçlarını karşılamak için bazı arayışlar içerisine girdi bile.

Özellikle kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri, nanoteknoloji, biyoteknoloji gibi alanlara yapılan yatırımlar oldukça dikkat çekici.

Nanoteknolojide en büyük pazar yeni malzeme teknolojisinde, bunu elektronik ve sağlık takip ediyor.

Bununla beraber biyoteknoloji firmalarının gelirleri 2008 yılında sonra son derece artmaya başladı.

Ülkelerin sağlık harcamalarının da her geçen yıl arttığı görülüyor.

Barcleys Research’in araştırmasına göre bioteknoloji ürünleri pazarı 10 yıl içinde 50 milyar €’dan 300milyar € ya çıkması tahmin ediliyor.

Bu çerçeveden bakıldığında şu görülüyor ki altıncı Kondratieff dalgasının öne çıkaracağı alan sağlık ve sürdürülebilir teknolojiler olabilir.

Özellikle kişisel sağlık verileri ve takibi için giyilebilir teknolojiler, dolayısı ile IoT ve bu verilerin işleneceği bulut teknolojileri, ileride organ yapımı için kullanılabilecek katmanlı imalat teknolojileri ve ile malzeme teknolojisi altıncı dalganın Endüstri 4.0 ile olan ilişkisini açıklayabilir.

Türkiye’nin bu altıncı dalgada teknoloji veya ürün üretme ihtimalini düşük görmek ile beraber bunu iyi yapma alışkanlığı olan turizm ile birleştirip sağlık turizmine yatırım yaparsa anlamlı bir pay alabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  BİR MATEMATİK YAPIMCISI VAR Neden hiçbir şey yok değil de var?   Bu soruya dinin verdiği cevap “Tanrı dünyayı yarattı, onun için bir...