1 Aralık 2022 Perşembe

 ABD - ÇİN TEKNOLOJİ SAVAŞI - 2

 

HUAWEİ grubu ve ÇİN

Daha 1974 yılında Huawei henüz küçük çaplı bir girişim iken, kurucusu Ren Zhengfei, dönemin devlet başkanı Jiang Zemin ile görüşmesinde, telekomünikasyonun milli bir mesele olduğunu ve söz konusu alanda teknik donanıma sahip olamamanın ordusuz kalmak ile eşdeğer olduğunu ifade etmişti.

HUAWEİ zaman içinde gelişerek ÇİN’in en stratejik kuruluşlarından biri durumuna geldi. Huawei 170 ülkede 194000 kişi istihdam ediyor.

Huawei artık 5G teknolojisinin dünyadaki en önde gelen temsilcisi durumunda.

Huawei 2020 yazında akıllı telefon satışlarında SAMSUNG grubunu geçti.

İnovasyon alanında en başarılı girişimler arasında yerini alan HUAWEİ,’nin HiSilicon branşı, Kirin yongasını (chip) üretti.

 Kirin yongası, pazardaki en gelişmiş yapay zeka uygulamalarında kullanılmakta.

HUAWEİ (R&D) araştırma geliştirme alanında yıllık karının yüzde 10’undan fazlasını yani 2019’da 15 milyar dolar, 2020’de 20 milyar dolar ayırmakta ve bu alanda APLE ve MİCROSOFT’un önünde yer almaktadır.

(Söz konusu miktarın ne kadar yüksek olduğunu algılamak için, koskoca Alman otomotiv sanayiinin R & D’ye 2018 yılında 30 milyar dolar ayırdığını belirtmek yeterli olur.

5G teknolojisi her çeşit alet arasında iletişimin çok daha hızlı oluşmasını sağlayacaktır. (IoT / nesnelerin interneti).

Öte yandan Huawei’nin aysbergin görünen kısmı olduğunu Çin’in uç teknolojik alanda faaliyet gösteren bir dizi şirket ile teknoloji pazarında liderliğini sağlamaya çalıştığı görülmektedir.

ZTE, WeChat, Tik Tok, gibi Çin firmaları teknoloji alanındaki Çin üstünlüğünü pekiştirmekte üstlerine düşenleri yerine getirmektedir.

Birçok ülke bu arada İngiltere ABD’nin baskısı altında iletişim sektörlerindeki Huawei ekipmanlarını kullanımdan kaldırmak zorunda bırakıldılar.

Ancak daha 1990’lı yıllardan itibaren Huawei ilerisini görerek, kar marjlarının düşük olduğu üçüncü dünya ülkelerinde yatırım yaparak, afrika,  güney Amerika gibi dünyanın birçok coğrafi bölgesinde köprü başları tutmuştur.

Bu arada TRUMP, hükümetin resmi emeklilik fonlarının portföylerinde Huawei’nin ve Çin şirketlerinin hisse senetlerine yatırım yapmalarını engelledi.

Bu arada ABD milli emniyet ajansı (NSA) Huawei’nin muhtemel casusluk faaliyetlerini araştırmak için derin çabalar sarf etmesine rağmen Huawei’nin böylesi bir faaliyetini doğrulayacak herhangi bir delil elde edemedi.

Tam tersine huawei NSA’nın dost, düşman ülkelerdeki casusuluk faaliyetlerini serbestçe yürütmesini bir anlamda engelledi.

 (Edward Snowden’in NSA’nın casusuluk faaliyetleri ile ilgili 2013 yılındaki ifşaatı hatırlardadır).

Huawei örneğinin diğer bir boyutu ise Fikri haklar konusunda taşıdığı önemdir.

Bir smatphone / akıllı telefon 250.000 adet patent ile korunma altına alınmıştır.

Dolayısıyla 5G teknolojisi aynı zamanda bir patent ağı içermekte ve söz konusu patent ağları ticaret savaşının ciddi bir boyutunu oluşturmaktadır.

Bu patentler SEP / standart Essential Paterns normlarına uymak durumundadır.

SEP kalifikasyonuna sahip patentler  5G teknolojisi normları ile uyumludur.

Bu patentlerin ağırlığı son yıllarda ABD’den asya ülkelerine doğru kaymıştır.

Patent dediğinizde devreye telif ücretinin girdiğini (fikri hak anlamında) anlamak gerekir.

ABD firması Qualcomm, 2G teknolojisi patentlerinin sahibi olarak 2001 senesinde Huawei firmasından 5 milyar dolara yakın patent telifi tahsil etmiştir.

Huawei ileriki yıllarda bu monopolü kırmayı hedef edinmiştir.

Zaman içinde Huawei bu monopolü kırarak 5G teknolojisine bağlı SEP standartlı patentlerin çoğunu elde edebilmiştir.

1998 yılında ABD şirketleri Çin şirketlerine kıyasla 26,8 misli patent telifi elde ediyorlardı. 2019 yılına gelindiğinde bu oran 1,7’ye düşmüştür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  BİR MATEMATİK YAPIMCISI VAR Neden hiçbir şey yok değil de var?   Bu soruya dinin verdiği cevap “Tanrı dünyayı yarattı, onun için bir...